MEHMET BEY TABURCU OLACAK MI ?
Köşe Yazısı Künyesi: Kızıl C. (2009). "Mehmet Bey Taburcu Olacak Mı?", Habertürk Gazetesi, 11 Kasım 2009 Çarşamba Tarihli Köşe Yazısı, Sayfa 20. Citation: Kızıl C. (2009). "Mehmet Bey Taburcu Olacak Mı?" ("Will Mr. Mehmet Be Discharged?"), Haberturk Gazetesi (Haberturk Newspaper), November 11, 2009, Wednesday, Page 20. |
Türkiye’nin gündemi son günlerde demokratik açılım ve domuz gribi konularıyla yoğun bir şekilde meşgul olsa da, ekonomik kriz hususu perde arkasında kendini tamamen unutturmuş değil. Gündüz ile gece, siyah ve beyaz arasındaki fark gibi, çeşitli kesimlerin ekonomik kriz konusundaki görüşleri kutuplaşmakta. Kimileri iyimser bir yaklaşıma sahipken, kimileri de ekonomik krizin uykuya geçen bir canavar olduğunu savunmakta.
Ülkemizin ekonomik durumu devlet, işletmeler, girişimciler ve yatırımcılar gibi geniş bir yelpazeye yayılan tüm paydaşları derinden etkilemektedir. Özellikle de çarkın önemli bir dişlisini oluşturan çalışan ve tüketici konumundaki paydaşlar düşünüldüğünde, sokaktaki Mehmet Bey’in finansal sağlığı hayati bir öncelik taşımakta, merak uyandırmaktadır. Acaba Mehmet Bey taburcu olacak mı, yoksa hastalığı yalnızca iyileşmiş mi gözükmektedir?
Belirtilen soruyu yanıtlamak için çeşitli göstergeleri incelemek gerekmektedir. İşssizlik resmi istatistiklere göre %16 civarında seyretmektedir. 2009’un yalnızca ilk altı ayında karşılıksız çeklerle ilgili 159,774 dava vakasıyla karşılaşılmış ve 221,755 kişi yargı önüne çıkmıştır. Dünya Bankası, UNICEF ve TEPAV’ın birlikte yürüttüğü bir araştırmaya göre, şehirli yoksul ailelerin neredeyse yarısı çocuklarının gıda tüketimini kısmıştır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin resmi verileri ışığında, Türkiye çapında 2009 yılının ilk 9 ayında geçen seneye göre kurulan firma sayısında %18,6 azalma yaşanmıştır. Şahıs işletmeleri perspektifinden ise azalma %14,5 seviyesindedir. İhracatı 1 milyar doların üzerinde olan ihracat şampiyonu 13 ilimizin ihracat kaybı 2009’un ilk 7 ayı için 2008’le karşılaştırıldığında %29 azalmıştır. Türkiye’nin 2009 Ağustos yıllık ihracatı ise 97 milyar dolar olmuştur.
Ekonomik kriz karşısında alınabilecek önlemlerin başında ise uzun vadeli stratejiler ve projeler geliştirmek yer alır. Yalnızca kısa vadeli çözümlere odaklanılmamalıdır. Bu noktada, “Bir yıl içerisinde zengin olmak isteyeni, altı ay içerisinde asarlar” atasözü hatırlanmalıdır. Ayrıca, ÖTV ve KDV tedbirlerine benzer olumlu uygulamaların sayısı arttırılmalıdır. Ek olarak, vergi indirimi ve teşvikleri denenmelidir, ihracatı arttırıcı fonlar ayrılmalıdır. KOBİ’leri hedef alan destekleyici uygulamalar genişletilmelidir. Krizden kurtuluş için özelleştirmenin mutlak bir panzehir reçetesi olduğu düşünülmemelidir. Kar potansiyeli yüksek, stratejik pozisyondaki kurumlar özelleştirilmemeli, yapılan özelleştirmelerde fiyat iyi analiz edilerek belirlenmelidir. Ekonomik kriz koşulları altında işletmeler de üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Çalışanlar yalnızca maliyet kalemi olarak düşünülmemeli, bir yatırım faktörü şeklinde ele alınmalıdır. Düşük ücret politikaları ve işten çıkarımlar güçlü rakiplerle dolu zorlu maratonda firmalara gelecekte daha pahalıya mal olmaktadır. Gelecek endişesi, ekonomik istikrarsızlık ve tatmin edici olmayan çalışma koşulları, beyin göçünü de hızlandırarak daha derin yaralar açmaktadır.
Kolayca anlaşılacağı üzere, bir vücudun organları gibi ekonomik yapının da çok çeşitli bileşenleri mevcuttur ve sistemin bir parçasındaki aksaklık kanserli bir hücre gibi tüm organizmaya yayılır. Finansal sorunların çözümü ulusal zenginliğin tabana yayılmasını sağlayarak ekonominin diğer unsurlarının da işlevselliğini arttıracak, domino taşı etkisini önleyecektir. Bir Çin atasözünün vurguladığu gibi, “Zenginlik gübre gibidir, yalnız saçıldığında yararlı olur”.
MEHMET BEY TABURCU OLACAK MI ?
Cevdet Kızıl (2009). "Mehmet Bey Taburcu Olacak Mı?", Habertürk Gazetesi, 11
Kasım 2009 Çarşamba Tarihli Köşe Yazısı, Sayfa 20.