ÜNİVERSİTE SEÇİMİNDE İPUÇLARI
Köşe Yazısı Künyesi: Kızıl C. (2010). "Üniversite Seçiminde İpuçları", Habertürk Gazetesi, 16 Mayıs 2010 Pazar Tarihli Köşe Yazısı, Sayfa 24. Citation: Kızıl C. (2010). "Üniversite Seçiminde İpuçları" ("Tips For University Selection"), Haberturk Gazetesi (Haberturk Newspaper), May 16, 2010, Sunday, Page 24. |
Türkiye’de 2010 yılı itibariyle üniversite giriş sınavlarına başvuran aday
sayısının 1.562.509 ve toplam üniversite sayısının da 161 olduğu düşünüldüğünde,
üniversite seçimlerinden dolaylı yada dolayız olarak etkilenen paydaşların
öğrenciler, veliler, akademisyenler, fakülteler ve hatta iller gibi geniş bir
yelpazeye yayıldığı belirtilmelidir. Dolayısıyla, üniversite seçiminde faydalı
olabilecek püf noktalarını akademik bir pencereden bakarak sunmaya çalışacağım.
Öncelikle, çok çeşitli değişkenleri içeren ve bu değişkenlerin karşılıklı
ilişkilerini ifade eden uzun bir matematiksel denklem gibi, üniversite seçiminde
de dikkate alınması gereken birçok faktör ve değişken mevcuttur. Şahsi kanaatim
ise, bahse konu olan faktörlerin genel unsurlar ve adaya özel unsurlar olarak
iki ana kategoriye ayrıldığıdır.
Genel unsurlar içerisinde ilk listelenebilecek hususlardan biri üniversite
itibarıdır. Bir başka ifadeyle, üniversitenin toplum, ülke ve dünya gözündeki
saygınlığıdır. Şüphesiz, ülkemizdeki bazı üniversitelerin belirli fakülteleri de
bir marka olduğundan, adaylar tarafından üniversite ve fakülte imajının sosyal,
yerel ve global bazda birlikte değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Özellikle
üniversiteden yeni mezun olunduğunda, okul ve fakültenin prestiji daha çok önem
arz eder. Zira, prestijli bir üniversiteden mezun olmak uzun bir maratonda
milyonlarca atletin önünde yarışa bir adım önde başlamak gibidir.
Ayrıca, adayların üzerinde düşünmesi gereken genel unsurlardan bir diğeri de
kesinlikle üniversitenin verdiği eğitimin kalitesidir. Bu bağlamda, seçilecek
bölümde görevli kadrolu akademisyen sayısı kritik bir noktada bulunmaktadır. Bir
bölümün sahip olduğu Arş. Gör., Öğr. Gör., Dr., Yrd. Doç. Dr., Doç. Dr. ve Prof.
Dr. sayısı o bölümün insan sermayesinin zenginliğine işaret eder. Eğitim
kalitesi çerçevesinde üniversitenin laboratuar, bilgisayar laboratuarı,
kütüphane, sınıf/amfi donanımı ve konferans salonları gibi etmenler de mercek
altına alınmalıdır. Bunlar aynı zamanda üniversitelerin yapısal sermayesi
hakkında fikir verir. Ek olarak, eğitim kalitesi kapsamında üniversitenin
yabancı dil eğitim olanakları, yurtdışı üniversitelerle kurmuş olduğu
bağlantılar, Erasmus öğrenci değişim programı koşulları, çift anadal ve yatay
geçiş/dikey geçiş teşvikleri araştırılmalıdır.
Aynı zamanda, adayın dikkat etmesi gereken genel unsurlar açısından okumayı arzu
ettiği üniversitenin mezunları kilit bir konumdadır. Girilmek istenen okulun
mezunları iş dünyası, kamu ve özel sektörde iyi pozisyonda mı? Bahse konu olan
üniversite akademisyen yetiştirebiliyor mu? Bu üniversitenin mezunları ve
akademisyenleri topluma yön veriyor mu?
İlaveten, genel unsurlar çatısı altında üniversitenin kendini yenileme çabaları
unutulmamalıdır. Örneğin, üniversitenin son teknolojik gelişmeleri eğitime
entegre etmesi ve özel sektör yönetici ile firmalarıyla bir araya gelerek
müfredatlarını belirli aralıklarla güncellemesi, yeni staj anlaşmaları yapması
ciddi faydalar sağlar. Bunlar bir anlamda üniversitenin strateji ve vizyonunu da
ayna gibi yansıtır. Artı, genel unsurlar dizisi altında üniversitenin burs
olanaklarına, yurt imkanlarına, ulaşım hizmetlerine, lokasyonuna ve sosyal
koşullarına bakılmalıdır. Eğitim görmenin planlandığı üniversitenin yüksek
lisans ve doktora programlarının olup olmadığı da tespit edilmelidir.
Üniversite seçiminde dikkate alınması gereken adaya özel unsurların başında ise,
öğrencinin eğitim alacağı bölümde okuma arzusu gelir. Lise öğretmenleri, rehber
öğretmenler, akademisyenler, eğitim fuarları ve tanıtım etkinlikleri vasıtasıyla
adayın bilgi dağarcığını genişletmesi doğru hamledir. Ancak, yine de aday
bölümünde severek ve isteyerek okumalıdır. Zira, bir atasözümüzün de belirttiği
gibi “Okumayı sevmeyene dokuz hoca az”dır. En nihayetinde, aday yeteneği
olduğunu hissettiği fakülte ve bölümlere yönelmelidir. X bölüm çok mezun
veriyor, Y bölümde çok kişi okuyor söylemlerini de her zaman dikkate
almamalıdır. Temel prensip, bireyin üniversite yıllarında kendini standartların
üzerinde yetiştirmesi ve geliştirmesi, zaman yönetimini etkin
gerçekleştirmesidir.
ÜNİVERSİTE SEÇİMİNDE İPUÇLARI
Cevdet Kızıl (2010). "Üniversite Seçiminde İpuçları", Habertürk Gazetesi, 16
Mayıs 2010 Pazar Tarihli Köşe Yazısı, Sayfa 24.